23 Nisan Öğretmen Konuşması

Değerli öğrenciler, kıymetli öğretmen arkadaşlarım ve sayın veliler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıl dönümü kutlama programına hoş geldiniz. 
Ülkemizde 6 Şubat sabaha karşı 4.17’de meydana gelen depremde binlerce canımızı kaybettik; bu nedenle bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızda üzüntülüyüz. 
Türkiye tarihinde önemli bir gündür 23 Nisan 1920. Ordusu dağıtılmış, yurdu işgal edilmiş, başsız kalmış bir ulusun yeniden toparlanma, ayağa kalkma, yurduna ve geleceğine sahip çıkma kararını aldığı gündür bugün.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen bir mucizedir kurtuluş. Çok zor geçen yıllardan sonra görünen güneşin ta kendisi. Bizlere bugünleri kazandıran fedakâr insanları rahmetle anıyorum…
Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve yarının sahipleri çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza ve gençlerimize güvenini ifade eden Atatürk, onlara bir de bayram armağan etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979 yılında, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, her yıl birçok ülkeden gelen ve çocuklarımızın misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bayram gününde ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklarımız için bir sözüne değinmek istiyorum. "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz." sözü ile çocuklarımızın önemini vurgulamış ve bizler de bu vurguyu anlayıp çocuklarımıza, öğrencilerimize büyük bir önem ve hassasiyet ile yaklaşmalıyız.
23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır: Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bugünde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabilmeliyiz.
Tarihin akışı içerisinde, milletlerin kaderinde olumlu veya olumsuz olarak etkili olan binlerce devlet adamı yer almıştır. Bugün bunların pek çoğunun bırakınız eserlerini, isimlerini dahi hatırlayamazsınız. Hatta insanlık tarihinin hafızasını oluşturan tarih bile, zaman içerisinde yaşayan yüzlerce isme yer vermeye dahi ihtiyaç duymaz hale gelmiştir.
Oysa Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk gibi devlet adamı ve halk kahramanları, bıraktıkları eserler ve bu eserlere sahip çıkan milyonlarla sonsuza kadar yaşayacaklardır. Mustafa Kemal Atatürk gibi kahramanları farklı kılan ve tarihe altın harflerle yazdıran gerçek de budur.
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü büyük kılan sadece bıraktığı eserler değildir. Aynı zamanda yıllar öncesinden bugünü okuyabilmesi ve bugünlerimize de ışık tutan adımları atarak, ülkemize çağdaş medeniyetin yolunu açması da büyük ve diğer liderlerden farklı kılan bir başka özelliğidir.
Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bizlere emanet ettiği büyük eseri sonsuza kadar yaşatma hususundaki kararlılığımızı, nedenleriyle birlikte çocuklarımıza anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki, gelecek kuşaklar uyanık, kararlı ve bilinçli olabilsinler. Tarihi mirasımızı koruma ve kollama konusundaki ödevlerini yerine getirebilsinler.
Bu duygularla, gözlerinizden ışıltı, yüreklerinizden heyecan hiç eksilmesin. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun.

Değerli öğrenciler, kıymetli öğretmen arkadaşlarım ve sayın veliler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıl dönümü kutlama programına hoş geldiniz. 
Ülkemizde 6 Şubat sabaha karşı 4.17’de meydana gelen depremde binlerce canımızı kaybettik; bu nedenle bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızda üzüntülüyüz. 
Türkiye tarihinde önemli bir gündür 23 Nisan 1920. Ordusu dağıtılmış, yurdu işgal edilmiş, başsız kalmış bir ulusun yeniden toparlanma, ayağa kalkma, yurduna ve geleceğine sahip çıkma kararını aldığı gündür bugün.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen bir mucizedir kurtuluş. Çok zor geçen yıllardan sonra görünen güneşin ta kendisi. Bizlere bugünleri kazandıran fedakâr insanları rahmetle anıyorum…
Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve yarının sahipleri çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza ve gençlerimize güvenini ifade eden Atatürk, onlara bir de bayram armağan etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979 yılında, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, her yıl birçok ülkeden gelen ve çocuklarımızın misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bayram gününde ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklarımız için bir sözüne değinmek istiyorum. "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz." sözü ile çocuklarımızın önemini vurgulamış ve bizler de bu vurguyu anlayıp çocuklarımıza, öğrencilerimize büyük bir önem ve hassasiyet ile yaklaşmalıyız.
23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır: Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bugünde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabilmeliyiz.
Tarihin akışı içerisinde, milletlerin kaderinde olumlu veya olumsuz olarak etkili olan binlerce devlet adamı yer almıştır. Bugün bunların pek çoğunun bırakınız eserlerini, isimlerini dahi hatırlayamazsınız. Hatta insanlık tarihinin hafızasını oluşturan tarih bile, zaman içerisinde yaşayan yüzlerce isme yer vermeye dahi ihtiyaç duymaz hale gelmiştir.
Oysa Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk gibi devlet adamı ve halk kahramanları, bıraktıkları eserler ve bu eserlere sahip çıkan milyonlarla sonsuza kadar yaşayacaklardır. Mustafa Kemal Atatürk gibi kahramanları farklı kılan ve tarihe altın harflerle yazdıran gerçek de budur.
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü büyük kılan sadece bıraktığı eserler değildir. Aynı zamanda yıllar öncesinden bugünü okuyabilmesi ve bugünlerimize de ışık tutan adımları atarak, ülkemize çağdaş medeniyetin yolunu açması da büyük ve diğer liderlerden farklı kılan bir başka özelliğidir.
Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bizlere emanet ettiği büyük eseri sonsuza kadar yaşatma hususundaki kararlılığımızı, nedenleriyle birlikte çocuklarımıza anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki, gelecek kuşaklar uyanık, kararlı ve bilinçli olabilsinler. Tarihi mirasımızı koruma ve kollama konusundaki ödevlerini yerine getirebilsinler.
Bu duygularla, gözlerinizden ışıltı, yüreklerinizden heyecan hiç eksilmesin. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun.

    www.egitimhane.com