19 MAYIS ÖĞRENCİ KONUŞMA METNİ

Sayın Müdürüm, kıymetli öğretmenlerim, sevgili arkadaşlarım ve değerli veliler

Bugün 19 Mayıs 1919’da, İstanbul’un işgali üzerine yola çıkan ve zorlu bir yolculuktan sonra Anadolu’ya ayak basan Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’ya özgürlük, umut ve güven tohumlarını ekişinin 98 nci yıl dönümünü kutluyoruz.

Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız hepimize kutlu olsun.

Bu güzel günde bandırma ile sahile çıkan Kahramanları saygıyla anıyor, mürettebattan kaptanına, en rütbesizinden Mustafa Kemal Atatürk’e kadar tümünü önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.

Sarayın ve saltanatın zor anlar yaşadığı, işgal kuvvetlerinin yurdun dört yanına askerlerini yığdığı, en çirkin anlaşmaların Padişaha dayatıldığı o günlerde umudun ve kurtuluşun Anadolu’da başlayacağını öngörebilenlerin mukaddes yolculuğudur bu.

Ekonominin, bilimin, siyaset ve askerliğin dibe vurduğu çöküş yıllarında geleceğin ancak öze dönmekle, ulusa güvenmekle, Türk’lüğün şanlı mazisini hatırlamakla gerçekeleşebileceğine inanan kahramanların destanıdır bu.

Dışta acımasızca saldıran, tuzaklar kuran hain düşmanlara, yurdun içinden destek verenlerle ışığın yakalanamayacağını hesap edenlerin yurdun öz bağrına hicret etmesidir bu.

Bu yolculuk, Anadolu’da yeşerecek Türkiye Cumhuriyeti filizinin toprakla kavuşması, özgürlüğe susamış Türk halkının kana kana su içmesidir.

19 Mayıs sadece bir umut değil güvendir aynı zamanda. halkına güvenen, kurtuluşun ancak Çanakkale’de şahit olduğu kahraman neferlerin vatan sevdası ile mümkün olacağını bilen Mustafa Kemal’in, ulusun analarıyla kucaklaşmasıdır.

Samsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk karışı, ilk fidanı, ilk haykırışıdır.

Karadeniz kıyıları Türk’ün dalga dalga yayılacak ayağa kalkma haykırışının ev sahibi, yalçın sıra dağlar şahididir.

19 Mayıs 1919, kendisini Türkiye Cumhuriyeti ile özdeşleştiren ulu önder Mustafa Kemal’in “Ben o gün doğdum” dediği mukaddes bir gündür.

19 Mayıs 1919, tarihimize ışık tutan nutkun ilk sahifesi, Kurtuluş savaşının ilk adımı, hürriyet ve istiklalin ilk haykırışıdır.

Anaların yaşlı gözlerinin silindiği, evlatların kahırlı bekleyişinin sonlandığı, şehit eş ve çocuklarının er’lerinin öcünü almaya yemin ettiği gündür 19 Mayıs.

Ezelden beri var olmuş ama asla esir olmamış Türk’ün tarih sahnesindeki yeni şahlanışı, taze bir fidan gibi göğe yükselişidir 19 Mayıs.

Bugün Amasya’ya, Sivas’a, Erzurum’a, Ankara’ya ve nihayet Afyon üzerinden İzmir’e uzanacak uyanışın günüdür. 3 yıl içinde Ege’de denize dökülecek düşmana karşı durmaya and içilen gündür bugün.

Bugün bir kurtuluş umudunun denenmesi değil, bir inancın sahneye konmasıdır. Samsun, kararlı, istekli, fedakar Anadolu insanının ulu önder etrafında kenetlendiği, varıyla yoğuyla zulme karşı durmaya yemin ettiği gündür.

Bugün, artık tamamı rahmete kavuşmuş atalara saygı ve minnet günüdür.

Bugün, atalarının peşinde durmadan yürümeye and içmiş gençliğin, hep kalbinde sakladığı, aklından hiç çıkarmadığı zorluk, acı, umut, zafer günlerinin vicdanlarda bir kez daha sergilendiği gündür.

Bugün, Mustafa kemal’in dehasının ispatı, Anadolu halkının kahramanlık ve fedakarlığının delili, özgürlüğün bedeli, vatan sevgisinin katmerli gülüdür.

Gençlik; Ata’sının izinde durmadan yürüyecek, zulüm karşısında korkmadan ayağa kalkacak ve ilkelerinden taviz vermeyecektir.

Vatanın en kıymetli evladı Mustafa Kemal Atatürk’ün meşalesini yaktığı, istikametini belirlediği bu çağdaş yaşam yolunun yılmaz bekçileri olan gençler olarak söz veriyoruz ki;

“Ata’m! Vatan işgal olsa da, ordular dağılsa da, silahlar alınsa da, gafletler ve delalet dört bir yanı sarsa da damarlarımızdaki özgürlük ve vatan aşkının bekçileri, savunucuları, askerleri olmaya and içiyoruz. Bizler var oldukça, vatan kutsal emanet, hür ve çağdaş gelecek namustur. Rahat uyu, eserin emin ellerde. Vatan sana ve dava arkadaşlarına minnettardır”

Arz ederim.