Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Öğrencilerimizle hazırladığımız “12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif ERSOY’ u Anma Günü” programını 12 Mart Salı günü saat ...............’ da okul bahçesinde kutlamak istiyoruz. Anma programı aşağıdaki gibidir.
Gereğini arz ederim.
1- Açılış
2- Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’ nın okunması,
3- Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın yapılması,
4-İstiklal Marşı’nın on kıtasının okunması,
5- ‘’Mehmet Akif ERSOY’ un Hayatı’’ başlıklı yazının okunması,
6- ‘’İstiklal Marşı’nın Yazılması’’ ve ‘’İstiklal Marşı’nın Mecliste Okunması’’ başlıklı yazıların okunması,
7- İstiklal Marşı’ mız şiirinin okunması,
8-Mehmet Akif adlı şiirin okunması
9- Atatürk’ün ve Mehmet Akif ERSOY’ un İstiklal Marşı’ na yorumlarının canlandırılması,
10- ’’İstiklâl Marşı Nedir?’’ etkinliğinin gerçekleştirilmesi,
11-Kapanış.
Uygundur
Okul Müdürü
............................EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12 MART İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ VE M.AKİF ERSOY’U ANMA GÜNÜ TÖREN PROGRAMI
KIZ ÖĞRENCİ: Ey tarihin en büyük şahadet destanını yazanlar! Ey şerefinin ölçüsü, tarihin ufuklarına sığmayan kahramanlar!
ERKEK ÖĞRENCİ: Ey yüreği avucunda, kefeni sırtında olanlar... Ey er oğlu er, yiğit oğlu yiğitler. Allah ve Resulünün övdüğü makama yükselenler... Size binlerce kez selam...
KIZ ÖĞRENCİ: Ey zafer ümidi ve ışığının bir parıltısı bile görülmeden, akın akın ölüme koşanlar. Günün en zalim silahlarına, göğsünden, alnından, hedef olanlar! Parça parça et olup dağlara tepelere yağanlar!
ERKEK ÖĞRENCİ: Ey toprağın kara bağrını gülistan edenler... Ey çağın en büyük kahramanları! Ey toprağın koynuna gülerek girenler... Türk Milletinin şan ve şerefine leke sürdürmeyenler.
KIZ ÖĞRENCİ: Ey tarihin koynunda Türk Milletine beyaz bir sayfa açanlar. Ey emdiği sütü, yediği lokmayı, soluduğu nefesi helal ettirenler! Ey ölüm pazarında can sergileyen canlar, yiğit Mehmetler, kahraman Akifler...
ERKEK ÖĞRENCİ: Gözlerimiz semaya çekilen Bayrağa bakar gibi, zaman ötesine, sizlere mıhlı... Size özenmemek mümkün mü?
Bayrak semada, şehit toprağın sinesinde yücelirmiş. Bayrak uğruna, devlet uğruna, yarınlar uğruna, bugününü feda edenler... Sizi övmüyoruz. Övemiyoruz. Sizi öven övmüş, ne güzel de övmüş... En güzel isim, en makbul vasıf sizin: Dünyada tahtınız gönüller, ahirette makamınız şehitler makamı. Sizlere ne mutlu!
KIZ ÖĞRENCİ:
Değerli öğretmenlerim, Sevgili arkadaşlar,
Bugün 12 Mart 2021 İstiklal Marş’ımızın kabulünün 100. yıldönümünü kutlamak amacıyla düzenlemiş olduğumuz programa hoş geldiniz.
Büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk, istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, tüm şehitlerimiz ve bu bayrak uğruna kanlarını döküp ebediyete intikal etmiş gazilerimizin manevi huzurunda, sizleri, okulumuz öğretmenlerinden Tuğba KABAKLI’nın yönetiminde bir dakikalık saygı duruşuna ve akabinde İstiklal Marşı’ mızı okumaya davet ediyorum.
ERKEK ÖĞRENCİ: Çekilen tetiklerden, kaynayan hedeflerden,
Bir marş yarattı Akif, o yiğit yüreğinden
Bağımsızlık türküsü, kurtuluşun destanı,
Bu ne yüce deyiştir, söyle yaşat atanı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı, öğretmenimiz Tuğba KABAKLI yapacaktır, arz ederim.
KIZ ÖĞRENCİ: Kurtuluş günlerine şairce bir bakıştır.
Toplumun yüreğinden inançla haykırıştır.
Coşkulu söyleyelim, inlesin dağlar taşlar!
Marşımızı söylerken, yücelir tüm yurttaşlar.
2-A ve 3-A sınıfından arkadaşlarımızı “İSTİKLÂL MARŞI' mızın on kıtasını okuyacaklar. Kendilerini buraya davet ediyoruz.
ERKEK ÖĞRENCİ: Kötü talihimizin tersine döndüğünde,
Saldıran bileklerin güçle büküldüğünde,
İstiklâl Marşı doğdu, sonra da bestelendi,
Milletçe bir ağızdan coşkuluca söylendi.
4-A sınıfından Havvanur DERE’yi ‘’MEHMET AKİF ERSOY’ UN HAYATI’’ başlıklı yazıyı okuması için huzurlarınıza davet ediyoruz.
KIZ ÖĞRENCİ: Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı.
Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.
Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona.
Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona.
4-A sınıfından Büşra DOĞAN ve Yağmur CAN “İSTİKLAL MARŞI’NIN YAZILMASI’’ ve ‘’İSTİKLAL MARŞI’NIN MECLİS’TE OKUNMASI’’ başlıklı yazıları okuyacaklar; arkadaşlarımızı buraya davet ediyoruz.
ERKEK ÖĞRENCİ: Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse!
İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır; bu marş benimse.
Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer.
Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer.
4-A sınıfından Zeynep SANCI’yı “İSTİKLÂL MARŞI'MIZ” adlı şiiri okuması için buraya davet ediyoruz.
KIZ ÖĞRENCİ: Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses.
Bütün zaferlerimizi mısra mısra soluklayan nefes.
Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker.
Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker.”
....................... “MEHMET AKİF” adlı şiiri okuması için buraya davet ediyoruz.
EKREK ÖĞRENCİ: Bu marş çalınınca yüreklere,
Bir zapt edilmez heyecan gelir.
Hatıra zaferler, yiğitlikler,
Kaybolan binlerce insan gelir.
Şimdi 4-A sınıfından Havanur CERA ve Ertuğrul TÜNEN arkadaşlarımız ATATÜRK’ÜN ve MEHMET AKİF ERSOY’ UN İSTİKLAL MARŞI’ NA YORUMLARINI canlandıracaklar.
KIZ ÖĞRENCİ: Bedir aslanına denk Mehmet’in, Fatihin, Yavuzun sesi.
Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi.
Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın.
Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın.
Okulmuz 4.SINIF öğrencileri ’’İSTİKLÂL MARŞI NEDİR’’ etkinliğini gerçekleştirecekler; huzurlarınıza davet ediyoruz.
EKREK ÖĞRENCİ: İSTİKLAL MARŞI’MIZIN KABULÜNÜN 100. YILDÖNÜMÜ KUTLAMA PROGRAMIMIZ sona ermiştir. Bizleri ilgiyle dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Sunucular:
Hazırlayan
12 MART GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ
Değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler!
Yine bir “12 Mart İstiklâl Marşı’nın Kabul Ediliş Günü” nde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Peki ne olmuş da bu gün bu kadar önemli olmuş ve her yıl bugünü kutlama gereği duymuşuz, size bunlardan bahsetmek istiyorum.
Osmanlı’nın dağılma sürecine girmesiyle başlayan sıkıntılar, dünya devletlerinin milletimizi esir etmesi ve ülkemizi istila etmeleriyle devam etti. Bunun sonunda da milletimiz; canını, dinini, namusunu, geleceğini, kısaca her şeyini kurtarmak için “Kurtuluş Savaşı” nı başlattı. Sefaletler ve imkânsızlıklarla devam eden Kurtuluş Savaşı yüz binlerce şehit verilmesiyle kazanıldı. Ve ülkemiz düşman işgalinden kurtulup bağımsızlığını kazanmış oldu.
Meclis kurulduktan sonra da her bağımsız milletin olduğu gibi bizim de birlik beraberliğimizi sağlayacak, ordumuza güç verecek ve vatanımızı kurtarmak için çektiğimiz acıları ve gösterdiğimiz kahramanlıkları hatırlatacak bir marşımız olması fikri ortaya çıktı. Bunun için büyük para ödülü olan bir yarışma düzenlendi. Yarışma sonucunda o günleri bizzat yaşayan ve yaşananları en güzel şekilde anlatan Mehmet Akif Ersoy’un şiiri birinci olmuştu. Mehmet Akif bu marşı milletimize armağan ederek para ödülünü de kabul etmemiştir. İşte Mehmet Akif’in bu şiiri 12 Mart 1921 tarihinde de resmen İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir.
O günden beri içimizdeki vatan sevgisinin sönmemesi için İstiklâl Marşı’mızı okur, o günleri unutmamaya çalışırız. Bizler de atalarımızın bin bir zorlukla kazandığı istiklâlimize sahip çıkmalı ve onları her zaman şükranla anmalıyız.
Sözlerimi Mehmet Akif’in şu cümlesiyle bitirmek istiyorum:
Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın!
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâ-mahrem eli.
Bu ezanlar -ki şehadetleri dînin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Mehmet Akif ERSOY
MEHMET AKİF ERSOY'UN HAYATI
Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Babası "İpekli Hoca" olarak bilinen Tahir Efendi, annesi ise Şerife Hanım'dır. Dini eğitimini babasından alan Akif, öğrenimine Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde başladı. Buradan mezun olduktan sonra sırasıyla Fatih Rüştiyesi, İstanbul İdadisi ve Halkalı Baytar Mektebi'nde öğrenimini sürdürdü. Akif, gittiği tüm okullarda başarısıyla diğer öğrencilerden sivrilmişti. Mehmet Akif Ersoy İlk şiirlerini, İstanbul İdadisi'nde okurken yazdı. Bu okuldaki hocalarından biri de ünlü edebiyatçı Muallim Naci'ydi. Muallim Naci, daha o yaşlarda Akif'teki yeteneği fark etmiş ve "Bu çocukta gördüğüm cevheri, kimsede görmedim" demişti.
Osmanlı Devleti'nin farklı bölgelerinde baytarlık yapan Akif, kendisini ideallerine vermek adına bu görevini bıraktı. Darülfünun'da ve Halkalı Ziraat Mektebi'nde edebiyat dersleri vermeye başladı. Bu sırada çeşitli dergilerde yazıları yayınlandı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Teşkilat-ı Mahsusa'dan Kuşçubaşı Eşref ile Arabistan'a gitti. Buradaki görevi, İngilizlerin kışkırttığı Arapların ayaklanmasını önlemekti.
Akif, Çanakkale Zaferi'nin haberini Arap topraklarında aldı. Öylesine bir heyecan duydu ki, hemen kalemine sarıldı;"Çanakkale Destanı"nı yazdı.1920'de Burdur vekili olarak meclise girdi. Yazdığı İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 günü meclis tarafından milli marş olarak kabul edildi. 11 yıl boyunca Mısır'da kalan Akif, 1936'da tekrardan yurda döndü. Türk milletinin gönlünde ‘’vatan şairi’’ ve ‘’milli şair’’ olarak bilinen Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 günü vefat etti. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz.