Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Fırsatların kaçması, artık yapılacak bir şeyin kalmaması gibi durumlar için kullanılan bu deyimin hikayesi şu şekildedir
Bolu Beyi'ne başkaldıran eşkiya Köroğlu (Şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Hayvanı aramak için tebdil-i kıyafet ile yani tanınmamak için giyilen kıyafetiyle diyar diyar dolaşmış ve yolu İstanbul'a kadar düşmüş. Atını, satılmak üzereyken bulan Köroğlu hemen aracı rolüne bürünüp,
''Efendi, bu at güzel benziyor. Fakat önce bir binip denemek istiyorum'' demiş. Satıcı binmesine izin vermiş. At, üzerine binen sahibini tanıyıp dört nala koşmaya başlamış. Sirkeci'ye gelen Köroğlu bir sal kiralamış ve ver elini Üsküdar. At cambazıda aldatıldığından dolayı kıvranır dururmuş. Köroğlu'nu sal üzerinde gören cambazın dostlarından biri ''üzülmeyi bırak! Atı alan Üsküdar'ı geçti. O adam Köroğlu'nun ta kendisiydi'' diyerek teselli etmeye çalışmış.