Öğretmen haberleri ve gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
İnsanların yaşadıkları yer ve davranışları onların nasıl bir insan olduğunu ifade eder. Kirli ve pasaklı insanlar gerçek hayatında da bu şekilde, temiz ve titiz insanlarda gerçek yaşamlarında bu şekilde temiz ve titizdirler. Kötü niyetli insanlar ve iyi niyetli insanlarda bu şekilde sınıflandırılırlar.
Hikayesi:
Günün birinde bir tilki, bir kurt, bir eşek arkadaş olmuşlar. Üç arkadaş birlikte ormanda dolaşıyorlarmış. Hava birden bozmuş.Gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamış. Bir anda bardaktan boşanırcasına bir yağmur bastırmış. Üç kafadar sırılsıklam olmuşlar. Sağa sola bakıp saklanacak bir yer ararken çok yakınlarında bir in olduğunu görmüşler. Hiç düşünmeden aceleyle ine dalmışlar.
Tam yağmurdan kurtulduk diye sevinirlerken bir bakmışlar ki, inin içinde koskoca bir aslan, yan gelmiş yatıyor. Üçü birden gerisin geri inden çıkmak istemişler ama aslan hiç ayağına kadar gelen bu kısmeti kaçırır mı? “Nereye gidiyorsunuz bu yağmurda? Hava düzelene kadar buyurun benim misafirim olun’’ demiş sahte bir nezaketle. Hayvanlar korkuyla ses çıkaramamışlar. Yutkunarak inin içinde kalmışlar.
Etraflarına alıcı bir gözle bakmışlar ki, amanın o da ne! Her taraf kemik parçaları, post artıklarıyla dolu. Ortalıkta da ağır bir koku varmış. Nefes almacak gibi değilmiş doğrusu. “Ee,” demiş aslan, “nasıl buldunuz yuvamı, söyleyin bakalım.” Aptal eşek anırmış, “Aman efendim, içeride çok fena bir koku var, burnumuzun direği kırıldı, siz burada nasıl nefes alıyorsunuz?” demiş.
Boşboğaz kurt da hiç durur mu? “Gerçekten de leş gibi kokuyor burası” diyerek eşeğe arka çıkmış. O an aslanın gözlerindeki parıltıyı görüp ikisi de dediklerine pişman olmuşlar ama iş işten çoktan geçmiş. Hayvanları yemek için zaten bir bahane arayan aslan “Sizi gidi alçak nankörler!” diye kükremiş.
“Hem inime sığınır, hem de bana laf söylersiniz ha! Demek inimi beğenmediniz!” diyerek ikisini de bir pençede yere sermiş. Ardından korkuyla kapının önünde titreşmekte olan tilkiye dönmüş. “Sen söyle bakalım, nasıl buldun inimi?” diye bu sefer de ona sormuş. Arkadaşları gözünün önünde parçalanan kurnaz tilki hemen lafı toparlamış. “Ne diyeyim efendimiz,” demiş, “tam da sizin gibi bir krala yaraşır bir in! Aslan yattığı yerden belli olur!”
Aslanım çok hoşuna gitmiş tilkinin söylediği. Canına dokunmamış. Tilki de ilk fırsatta kaçıp kayıplara karışmış. İşte böyle, insanların kişilikleri oturup yattıkları yerin düzeninden anlaşılabilir.
Temiz, düzenli insanın evi mum gibidir, misler gibi kokar; pasaklı, pis insanın evi de döküm döküm dökülür, sası sası kokar, insana ıyyy dedirtir.