Ali Yalçın’ın Başkanlığını yaptığı Memur Sen Konfederasyona bağlı Bayındır Memur Sen ile ilintili Paraf Konut Yapı Kooperatifinin Kuşadası’nda bulunan TOKİ’den alınan araziye lüks konut yapmaları üyelerin ve kamuoyunun tepkisini çekti. Kuşadası Konakları ile ilgili hiçbir soruya cevap vermeyen Ali Yalçın istifa etmelidir.
Genel Başkan Ali Yalçın’ın açıklayamadığı maaşı, lüks makam araçları ve ultra lüks bir sitede oturması yani konforlu ve şatafatlı yaşamı, taban ile bağını koparmıştır. Ali Yalçın’ın Sultanbeyli’ndeki mütevazı yaşamından sonra sendikadaki yükselişiyle doğru orantılı olarak mal varlığında normalin üstünde artış olduğu yönündeki söylentiler, teşkilat içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.
İBB Başkan Adayı olan Sayın Murat Kurum, 11.02.2024 tarihinde katıldığı Eğitimciler Birliği Sendikası 12. Bölge 7. Dönem 1. Teşkilat Eğitim programında yaptığı konuşmada “İstanbul'umuzun memurları için burada yaşamayı külfet olmaktan çıkaracağız ve memurların kuracağı kooperatiflere destek vereceğiz.” dedi. Sayın Kurum’un bu müjdesi kirada oturan ve yüksek kira giderlerinden dolayı geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca memuru sevindirmiştir.
Diğer taraftan milyonlarca memurun başını sokacağı bir evi yokken, Memur Sen Konfederasyonuna bağlı Bayındır Memur Sen bünyesinde kurulan Paraf Konut Yapı Kooperatifinin sendikanın örgütsel gücünü ve kamu nüfuzunu kullanarak, Kuşadası 317 ada ve 347 parselde bulunan 266 bin 500 mEge Adaları ve deniz manzaralı TOKİ’den alınan muhteşem araziye lüks konut yaptırması kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Çünkü TOKİ arazileri, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan dar gelirli vatandaşlarımızın bir ev sahibi olma hayallerini süslemektedir.
Bugünün şartlarında en ucuz daire 3 milyona ve en ucuz yazlık konut 10 milyona alınırken, bir avuç sendikacının 4 yılda ödeyecekleri ve sadece 1.161.600 TL bedelle yazlık konut sahibi olmalarının anlamı, rant edinmedir.
Bazı sendika yöneticileri alandan gelen tepkiler üzerine, “Bunda ne var? Bayındır Memur Sen’e bağlı memurlar kendi aralarında bir kooperatif kurmuşlar, arsa almışlar ve bir müteahhitle anlaşarak konut yaptırıyorlar.” diyorlar. Bu iş bu kadar basit mi? Eğer bu işte Genel Başkan Ali Yalçın’ın bilgisi, dahli, iradesi, onayı ve tasarrufu yoksa bu nasıl bir başkan demezler mi? Eğer Ali Yalçın’ın bilgisi, dahli, iradesi, onayı ve tasarrufu dâhilinde bu iş yapıldıysa, milyonlarca memurun kirada oturduğu bir ortamda lüks konut yapmak bir emek örgütüne yakışır mı?
Seksen beş milyonun hakkı olan TOKİ arazileri iki şekilde değerlendirilmektedir. Birincisi alt ve orta gelir grubuna yönelik düşük maliyetli sosyal konuk yapmak. İkincisi ise, gelir paylaşımlı modelle üretilen kar amaçlı projelerden devlete yüksek gelir kazandırmaktır. Daha sonra bu kaynaklar, yine dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik sosyal konut yapımında kullanılmaktadır.
Gelelim sendikacıların şu meşhur Kuşadası Konaklarına. Bu konaklar evi olmayan üyeleri ev sahibi yapmak için mi inşa ediliyor? Hayır, bu konutlar yüksek rakamlara satılarak devletin bütçesine gelir sağlamak için mi inşa ediliyor? Hayır. Pekâlâ, bu konutlar niçin ve kimin için yapılıyor? Cevap verelim: Bir milyon üyenin gücünü 3-5 tane rantçı sendikacının zenginliğine zenginlik katmak için.
Ali Yalçın’ın, Sayın Cumhurbaşkanımızla zaman zaman aynı fotoğraf karesine girerek emek örgütüne yakışmayan uygulamalarını örtebileceğini ve güçlü sendika başkanı olduğu görüntüsünü verme çabası, üyelerin nazarında karşılık bulmamaktadır. Memur Sen Kongresinde kendisinin belirlediği delegelerin bile % 35’inin kendisine oy vermediği gerçeğini unutmamalıdır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2006 yılının Aralık ayında toplu konut projesi gerçekleştirilmeksizin TOKİ arazilerinin üçüncü şahıslara satılmaması konusunda bir tamim yayımlamıştır. Kamunun yüksek yararı, 4706 sayılı Kanun, 313 Sıra No’lu Milli Emlak Genel Tebliği ve diğer ilgili mer’i yasalar gereği TOKİ’den alınan arazinin amacı dışında kullanıldığı için Kuşadası Marin Panorama Konakları projesi iptal edilmelidir.
Evi olmayan memurların bir ev sahibi olması için sosyal konut üretmek amacıyla kurulmuş olan Paraf Konut Yapı Kooperatifinin faaliyet alanı dışında başta Ege sahilleri, Antalya ve Ankara olmak üzere tüm arazi alımları ve konut projeleri mercek altına alınmalı ve amacı dışında yaptırdığı tüm lüks konut projeleri ve arazi satışları iptal edilmeli ve akabinde 1163 sayılı Kanuna aykırılık tespit edildiğinde Paraf Konut Yapı Kooperatifin faaliyetleri durdurulmalıdır.
Rahmetli kurucu genel başkanımız Akif İnan’ın bizlere bir dava hareketi olarak bıraktığı sendikacılık bir meslek değil bir statüdür. Ancak sendikada 2019 yılından itibaren başlattığı uygulamalarıyla sendikayı rant ve zenginleşme aparatına dönüştüren Ali Yalçın, sendikaya daha fazla zarar vermeden derhal istifa etmelidir.
Yıldırım DEMİRCİ