Bu yıl LGS'ye girecek çocuklarımızın eğitim öğretim hayatı  ne yazık ki çok zor geçti.
Önce 4+4+4 sisteminden dolayı daha  5 yaşındayken ilkokula başladılar. Okul Öncesi  eğitimde olmaları gerekirken kendilerini  bir anda 1.sınıfta buldular. 5 yaşındayken daha tuvalet eğitimini bile tam olarak kazanamamış,  öz bakım becerilerinin çoğundan yoksun, kas kuvveti ve kontrolü tam olarak gelişmemiş,  hele el yazısı için hiç de uygun olmayan, hayal ve gerçeği ayırmakta zorlanan, dikkat süreleri çok  kısa olan, sosyal ve duygusal olarak ilkokula hazır olmayan  bu çocuklarımız  denek olarak kullanıldılar. Denek olarak kullanıldılar diyorum çünkü çok şükür MEB 5 yaş uygulamasından vazgeçti. Yine küçük yaştaki bu çocuklarımız; daha psikolojik ve sosyal anlamda birden çok öğretmene hazır olmadığı halde 4+4+4'ten dolayı  bu saferde  çoklu öğretmen ortamına uyum sağlamak zorunda kaldı. Bu da yetmedi bir de Covid-19 virüsü bu çocuklarımızı vurdu. 8.sınıf LGS senesinin tümünü virüs şartlarına  göre planlanan bir eğitim öğretim yılı ile geçirdiler. Sınava zor şartlarda hazırlanmak zorunda kaldılar. Belirsizlikler, kaygılar altında bir psikoloji ile sınav gününe doğru yürüdüler.
İşte bu yüzden bu çocuklarımız 4+4+4 eğitim sistemi mağduriyetini en derinden yaşayan çocuklarımız  diyorum ben.
  İnşallah bir gün gelir de ülkemizde eğitim öğretimin planlanma, uygulama ve değerlendirme aşamalarında eğitimin mutfağında çalışan öğretmenlerin görüşlerine yer verilir. Mutfakta gerçekten neler olup bitiyor?  Mutfak uygun  mu, malzeme yeterli mi?  Pişmeye hazır mı?  Yemek pişmiş mi? Baş aşçı mutfağı idare edebiliyor mu? Ustalar mutlu mu? Ustalar soğan doğrarken akan göz yaşlarını silen var mı? Bıçak kesen elini saran var mı? diye mutfağa kulak verilir. 
  Bu soruları soruyorum, çünkü  eğitim öğretim planlanırken ya da değerlendirilirken öğretmenin adı yok. Eğitimin mutfağında olmayan herkes eğitim hakkında değerlendirme yapıyor, TV programlarında eğitimi tartışıyor, mangalda kül bırakmıyor.
Bunlar yerine şu an öğrencilerle iç içe olan,  bir öğretmeni dinleseniz yaşanan sorunlara ve beraberinde  çözüm yollarına da erişmiş olursunuz. 
Nitekim 4+4+4 Eğitim Sistemine geçilmeden önce de öğretmenlerin görüşlerine yer verilseydi yaşanacak sorunlar bilinirdi ve 4+4+4 uygulaması ile birlikte daha 5 yaşındayken ilkokula başlamanın sakıncaları  hesaba katılırdı. Adımlar ona göre atılırdı. Ama öyle olmadı işte. Okul Öncesi çağındaki  60 aylık çocuklara "Kalk okula gidiyorsun, el yazısı öğreneceksin" dendi.
 Evet, 60 aylık okula başlayan çocuklar, sınıf öğretmeniyle kalması gerekirken, ders sayısı kadar öğretmene alışması gereken çocuklar ve  Covid-19 salgın şartları altında LGS'ye hazırlanmak zorunda kalan çocuklar. İşte 2021, LGS öğrencilerinin eğitim hikayesi budur. Bu hikaye daha daha güzel yazılabilirdi başından  beri. Ve daha mutlu bir sonla, daha güzel  yeni bir başlangıcın hikayesi de olabilirdi. Hikayeyi yazanlara bağlı elbette.
 Umuyoruz ki bundan sonra eğitim ve öğretimle ilgili yenilikler yapılmadan önce eğitim paydaşlarının görüşleri sorularak daha sağlıklı kararlar alınır, ülkemizde eğitim sistemi denildiğinde  yap-boz oyunu akıllara gelmez, öngörü ilkesi göz ardı edilmez.
Kadriye Demirel
TES Antalya 2 Nolu Şb. Bşk. Yrd.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

YKS KİTAPLARI Nazilli Haber